Global Dönüşüm

Geri dönüşümün tarihine baktığımızda savaşlar sırasında yaşanan hammadde sıkıntıları nedeniyle özellikle II. Dünya Savaşı sırasında büyük devletlerin, ülke çapında geri dönüşümle ilgili kampanyalar başlattıkları görülmektedir. Özellikle metal ve lifsel maddeleri toplama konusunda vatandaşlar teşvik edilmişlerdir. Savaş sırasında oluşturulan kaynak koruma programları, bazı ülkelerde savaş sonrası da devam ettirilmiştir. Günümüzde ise geri dönüşüm artık ekonomik sebeplerin üstünde insanlık için bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir. Geri dönüşüm ürünleri daha ekonomik oldukları için değil, ekosisteme ilave yük getirmedikleri için tercih edilmektedir. Birçok küresel marka 2025 yılına kadar ürünlerinde kullandığı plastik ambalajların yüzde 100’ünün yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir olmasını hedeflemektedir.

Tahminlere göre, Dünya 2030 yılına kadar yılda 400 milyon tondan fazla plastik atık üretilecektir (National Geographic). Plastikler, doğaya atıldığı zaman çürümeden, paslanmadan, çözünmeden, biyolojik olarak bozulmadan uzun yıllar kalmaktadır. Doğada yok olması 450 -1.000 yıl arasında sürmektedir. Suyun ve toprağın kirlenmesine, sudaki canlıların zarar görmesine hatta ölümlerine neden olmaktadır. Bu nedenle geri dönüşüm tüm insanlığın geleceği için hayati bir öneme sahiptir.

Geri dönüşüm sayesinde yenisini üretmek yerine, geri dönüştürülebilir atıklar kullanılarak sınırlı doğal kaynaklar korunabilir, enerjiden tasarruf edilebilir, böylelikle ekonomiye de katkı sağlanabilmektedir. İnsanlığın her çeşit kaynağa olan talebi gün geçtikçe artarken, kullanılmış ürünlerin yeniden işlenerek geri dönüştürülmesi, doğal kaynaklara olan bağımlılığın azaltılmasında büyük rol oynamaktadır. Bu sayede gelecek nesiller için kullanabilecekleri kaynaklar bırakarak, kaynak sıkıntısı çekmelerini önleyebiliriz.